Kadınlarda Kısırlık Belirtileri, Nedenleri, Testleri ve Tedavileri
Kadınlarda kısırlık, erkek kısırlığı veya her ikisinin birleşimi, dünya çapında milyonlarca kişiyi etkilemektedir. Yaklaşık olarak çiftlerin yüzde 10 – 15’i, düzenli olarak bir yıl boyunca korumasız cinsel ilişkiye girmelerine rağmen çocuk sahibi olamamaktadır.
Genel olarak, kısırlığın üçte biri erkeklerden, üçte biri kadınlardan kaynaklıdır, diğer faktörler ise bilinmemekte veya ikisinin de karışımı sonucunda oluşmaktadır.
Kadınlarda kısırlık teşhisi zor olsa da pek çok tedavi mümkündür. Tedavi çoğu zaman gerekli değildir. Kısır çiftlerin yarısından fazlası, 24 ay içerisinde kendiliğinden çocuk sahibi olabilmektedir.
Kadınlarda Kısırlık Belirtileri
Kısırlığın baş belirtisi hamile kalamamaktır. 35 günden daha uzun aralıklarla veya 21 günden daha kısa aralıklarla gerçekleşen bir adet döngüsü kısırlık belirtisi olabilir. Bunlar dışında, herhangi bir belirti veya işaret bulunmamaktadır.
Kısırlık sorunu için ne zaman doktora gitmeli
Eğer 30’lu yaşlarda veya daha gençseniz, çoğu doktor, test veya tedaviden önce en az bir yıl hamile kalmayı denemenizi önerecektir.
Eğer 35 – 40 yaş arasındaysanız, altı ay hamile kalmayı denedikten sonra doktorunuzla görüşmenizde fayda bulunmaktadır.
Eğer 40 yaşından yaşlıysanız veya düzensiz, acılı regl dönemleriniz varsa, pelvik inflamatuar hastalığına (PID) sahipseniz, önceden kanser veya endometriozis tedavisi gördüyseniz, hemen tedavi ve testlere başlamanız gereklidir.
Kadınlarda Kısırlık Nedenleri
Hamile kalabilmeniz için aşağıdaki faktörleri sağlıyor olmanız gereklidir:
Ovülasyon dönemine girmeniz gereklidir. Hamile kalabilmeniz için, ovülasyon dönemi olarak bilinen, yumurtanın ortaya çıktığı düzenli adet dönemlerine sahip olmanız gereklidir. Doktorunuz adet döngünüze yardımcı olabilir ve ovülasyon yaşayıp yaşamadığınızı bildirebilir.
Eşinizin sağlık sperme ihtiyacı vardır. Çoğu çift için, erkeklerde hastalık veya cerrahi operasyon geçirmemiş ise, bu bir problem oluşturmamaktadır. Doktorunuz, eşinizin sperm sağlığı ile ilgili basit testler yapabilir.
Düzenli cinsel ilişkiye girmeniz gereklidir. Regl dönemleriniz arasında düzenli cinsel ilişkiye girmeniz gereklidir. Doktorunuz, döngüleriniz arasında en doğurgan olduğunuz dönemi belirlemeniz konusunda yardımcı olabilir.
Hamilelik oluşması için, insanın olgun yumurtanın serbest bırakılmasından, döllenmiş yumurtanın implantasyonuna ve rahim içinde büyüyen yumurtanın döllenmesine kadar, tüm karmaşık üretkenlik sürecinin doğru şekilde gelişmesi gereklidir. Kadınlarda kısırlık durumunda, bu oluşumlardan bazıları kesintiye uğrayabilir. Erkek kısırlığı ise, bu faktörlerden bir ya da birkaçını etkileyerek hamile kalmaya engel olabilir.
Kadınlarda ovülasyon problemleri
Ovülasyon problemleri, kısır çiftlerin yüzde %25’inde görülmektedir. Ovülasyon problemleri, hipotalamus veya hipofiz bezi tarafından, hormonal bozukluklar sonucunda oluşabileceği gibi, yumurtalıkların kendisinden kaynaklı bir sorundan da oluşabilir. Ovülasyon problemi yaşıyorsanız, hiç yumurtlamama veya seyrek yumurtlama durumu söz konusu olabilir.
Anormal FSH ve LH salgısı. Her ay, ovülasyon döneminden sorumlu iki hormon (Folikül stimüle edici hormon -FSH- ve luteinizan hormon -LH-) hipofiz bezi tarafından düzenli olarak üretilir. Aşırı fiziksel veya duygusal stres, çok yüksek veya düşük vücut ağırlığı, ciddi oranda kilo kaybı veya alımı (örneğin, vücut ağırlığının %10’u) gibi faktörler, bu süreci bozarak ovülasyona etki edebilir. Bu problemin en büyük belirtisi, düzensiz veya hiç gerçekleşmeyen adet dönemleridir. Daha az görülen sebepler olarak ise, hormon eksikleri, aşırı prolaktin üretimi ile ilişkili hipofiz bezi hastalıkları gösterilebilir.
Polikistik Over Sendromu (PKOS). PKOS, hipofiz, hipotalamus ve overi etkileyerek, yumurtlamayı etkileyecek biçimde erkek hormonlarının (androjenler) aşırı üretilmesine sebep olur. PKOS, aynı zamanda, insülin direnci ve obezite ile de bağlantılı olabilmektedir.
Luteal Faz Defekti. Eğer yumurtlama döneminden sonra yeteri kadar progesteron hormonu üretilmez ise, luteal faz defekti ortaya çıkar. Progesteron hormonu, döllenmiş yumurta hücresi için, rahim çeperi hazırlanması için hayati önem taşıyan bir hormondur.
Prematüre Over Yetmezliği. Bu durum, vücudun bağışıklık sisteminin yanlışlıkla yumurtalık dokusuna saldırması ile ortaya çıkar. Bu durum, östrojen üretiminin azalması durumunda olduğu gibi, yumurtalıktaki yumurta hücrelerinin kaybolması ile sonuçlanır.
Follop tüplerinde hasar (Tubal kısırlık)
Fallop tüpleri hasarlı ve tıkalı olduğu zaman, sperm hücreleri yumurtaya ulaşamamakta veya döllenmiş yumurtanın yumurtalığa geçişi kapanmaktadır. Fallop tüpünün hasarlı veya tıkanık olması aşağıdaki problemleri oluşturabilir:
Klamidya veya gonore sebebiyle, fallop tüplerinin iltihaplanması (salpenjit)
Daha önceden yaşanmış bir ektopik gebelik (Döllenmiş yumurtanın uterus yerine fallup tüpleri içerisinde gelişmeye başlama durumu)
Karın veya pelvis bölgesinde daha önceden yaşanmış bir cerrahi müdahale
Endometriyoz
Endometriyoz, normal biçimde uterus içerisinde büyüyen dokunun farklı konumlarda büyümesi durumuna verilen isimdir. Bu ekstra doku büyümesi -ve bunun cerrahi müdahale ile çıkarılması- doğurganlığa etki edecek yaralanmalara sebep olabilir. Bazı araştırmalar, bu fazla dokuların, gebeliğe engel olabilecek materyaller üretebileceğini de düşünmektedir.
Servikal daralma veya tıkanma
Servikal stenoz olarak da adlandıralabilen bu durum, rahim ağzında bir hasar sonucunda oluşabileceği gibi, kalıtsal bir bozukluk olarak da ortaya çıkabilir. Sonucunda ise, rahim ağzı, sperm hareketliliği ve döllenme için yeteri kadar mukus üretememektedir. Ek olarak, servikal daralma, spermin yumurtaya ulaşmasını da engelleyebilmektedir.
Rahim problemleri
30’lu yaşlardaki kadınlarda sıklıkla görülen rahim içerisinde yer alan iyi huylu polipler veya tömörler (Fibroid veya myomlar), fallop tüplerini engelleyerek veya implanstasyonları bozarak doğurganlığı azaltabilir. Ancak bu tarz tümörlere sahip olan kadınlar da hamile kalabilmektedir. Bunun yanında, rahim içerisinde yaralar da implantasyona engel olabilir ve anormal şekilli uterus (bikornuat) problemleri gibi sorunlar da bazı kadınlarda hamileliği engelleyebilir.
Kadınlarda belirlenemeyen kısırlık
Bazı durumlarda, kadınlarda kısırlık sebepleri tam olarak bulunamamaktadır. Bu gibi kısırlık durumlarında, her iki partnerde de küçük faktörler problem yaratabilmektedir. İyi haber olarak, açıklanamayan kısırlık durumlarında, çiftlerin kendiliğinden çocuk sahibi olabilme oranları yüksektir.
Kadınlarda kısırlık riskine yol açan durumlar
Bazı durumlarda kısırlık riskiniz artabilir. Bu durumlar şunları içerebilir:
Yaşınız. 32 yaşından sonra kadın yumurtasının sayısı ve kalitesi düşmektedir. 30’lu yaşların ortalarında folikul kaybının artması ile birlikte, yumurta sayısı ve kalitesindeki düşüş artmaktadır. 35 yaşın üstündeki kadınlarda kromozom anomalileri arttığı için düşük yapma riski de artmaktadır.
Sigara. Rahim ve fallop tüplerine verdiği zararın yanı sıra, sigara düşük ve ektopik gebelik riskini artırmaktadır. Ayrıca yaşınıza bağlı olarak, yumurtlama yeteneğinizi ve yumurtanızın gelişmesini engelleyerek, hamile kalma ihtimalinizi azaltmaktadır. Bir çok üreme uzmanı, tedaviye başlamadan önce sigarayı bırakmanız için bir tarih belirlemenizi önermektedir.
Kilolarınız. Eğer fazla kiloluysanız veya belirgin bir şekilde zayıfsanız, normal yumurtlama dönemine sahip olmayabilirsiniz. Sağlıklı vücut kitle indeksinize ulaşmak ovülasyon sıklığınızı artıracak ve hamile kalma ihtimalinizi yükseltecektir.
Cinsel geçmiş. Chlamidia ve bel soğukluğu gibi cinsel yolla bulaşan hastalıklar fallop tüplerinde hasara yol açabilir.
Alkol. Fazla alkol tüketimi ovülasyon bozuklukları ve endometriyoz ile bağlantılıdır.
Kafein. Günde altı bardaktan fazla kahve tüketmek (900 mg kafein) doğurganlığınızı azaltabilir.
Doktor görüşmesine nasıl hazırlanırsınız?
Bir kısırlık tedavisi için büyük olasılıkla üreme doktoruna (çiftlerin kısırlık problemlerini giderme alanında uzmanlaşmış bir doktor) görünmeniz gereklidir. Üreme problemleri hem siz hem de eşinizden kaynaklı olabileceği için, doktorunuz çiftlerin her ikisini de testlere tabi tutmak isteyebilir.
Randevunuza hazırlanmak ve doktorunuzdan neler bekleyeceğinizi anlamak için bazı bilgiler:
Ne yapabilirsiniz?
Birkaç ay boyunca adet döngülerinizi ve buna bağlı belirtileri not edin. Bir takvim veya not defterine adet dönemlerinizin başlangıcını ve bitişini not edin. Ayrıca, eşiniz ile cinsel ilişkiye girdiğiniz günleri de not edin. Bu bilgiler doktorunuza çok yardımcı olacaktır.
Aldığınız vitaminler, takviyeler ve diğer ilaçların listesini yapın. Ne kadar doz ve ne kadar süre aldığınızı not edin.
Yanınızda bir defter götürün. Randevunuz sırasında pek çok bilgi edinebilirsiniz. Bu bilgilerin hepsini aklınızda tutmanız güç olacaktır. Defterinize önemli noktaları unutmamak için not edin.
Soracağınız soruları düşünün. Soracağınız soruları vakit kaybetmemek için önem sırasına göre yazın.
Doktora soracağınız basit sorular aşağıdakileri içerebilir:
Çocuk sahibi olabilmek için ne sıklıkla ve ne zaman cinsel ilişkiye girmeliyim?
Benim veya eşimin herhangi bir testten geçmesini öneriyor musunuz?
Hamile kalma ihtimalimi artırmak için hayat tarzımda herhangi bir değişiklik yapmam gerekli mi?
Hamile kalma şansımı artıracak herhangi bir ilaç bulunuyor mu?
Kullanacağım ilaçların yan etkileri nelerdir?
Bu süreçten tam olarak ne beklemeliyim? Örneğin, ne kadar süre sonra hamile kalma ihtimalim artacaktır?
Tedavi olan çiftlerin başarı ile çocuk sahibi olma oranları nedir?
Yanımda götürebileceğim herhangi bir basılı materyal veya broşür bulunuyor mu?
Ziyaret etmemi önerdiğiniz internet sitesi bulunuyor mu?
Doktorunuzdan ne bekleyebilirsiniz
Doktorunuz size aşağıdakileri içeren bazı sorular sorabilir:
Ne kadar süredir hamile kalmayı deniyorsunuz?
Ne sıklıkla cinsel ilişkiye giriyorsunuz?
Daha önceden hamile kaldınız mı? Eğer kaldıysanız, bu gebeliğin sonucunda neler yaşandı?
Daha önceden karın veya pelvis ameliyatı geçirdiniz mi?
Herhangi bir jinekolojik problem için tedavi olduğunuz mu?
Rahminiz herhangi bir dietilstilbestrole maruz kaldı mı?
Regl olmaya kaç yaşında başladınız?
Ortalama olarak, regl dönemleriniz arasında kaç gün geçmekte?
Göğüslerde hassasiyet, karında şişme veya kramp gibi adet öncesi belirtiler yaşıyor musunuz?
Kadınlarda Kısırlık Testleri ve Kısırlık Teşhisi
Eğer bir süredir çocuk sahibi olamıyorsanız, doktorunuza başvurarak kısırlığa karşı tedavi sürecine başlayabilirsiniz.
Doğurganlık testleri aşağıdakileri içerebilir :
Ovülasyon testleri. Yumurtlamadan sonra salgılanan progesteron hormonu için bir kan testi yapılması, ovülasyon yaşadığınızın bir göstergesi olabilir. Yumurtlama döngüsü hesaplama kitleri ile bu testleri evde de gerçekleştirebilirsiniz. Bu kitler, yumurtlama öncesinde ortaya çıkan luteinizan hormon (LH) düzeyindeki dalgalanmaları algılar.
Histerosalpingografi. Bu test, rahim boşluğunun ve fallop tüplerinin açık olup olmadığını ve boyutunu kontrol eder. Akışkan bir sıvı rahim içerisinde enjekte edilir ve x ışınları yardımıyla, rahim ve fallop tüplerinden geçip geçmediği incelenir. Eğer bir anormallik tespit edilirse muhtemelen daha fazla test yapılması gerekecektir.
Laparoskopi. Bu test genel anestezi altında uygulanır. Laparoskopi ile doktorunuzun rahim ağzınızda, yumurtalıklarınızda, fallop tüplerinizde ve rahminizde bulunan anormallikleri ve tıkanıklıkları görmesi sağlanır. Doktorunuz ilk olarak göbeğinizin hemen altından 8 – 10 milimetre çapında ufak bir kesik açarak, ışıklı, fiberoptik bir cihaz olan laparoskop girişi için uygun yer hazırlar ve giriş için alan oluşturmak amacıyla biraz gaz enjekte eder (genellikle karbondioksit). Eğer işlem öncesinde izin verirseniz, doktorunuz aynı prosedür dahilinde oluşabilecek yara izini ve yırtığı lazer ve diğer teknolojiler ile tedavi edebilir.
Yumurtalık rezervi testi. Bağışıklık sistemi problemleri yaşayan kadınlar, 35 yaş üstündeki kadınlar ve sigara içen kadınlar düşük yumurtalık rezervi riskine sahip olabilir. Bu durumlarda, hastalara regl döngülerinin belirli günlerinde bir dizi kan ve görüntüleme testi yapılmaktadır. Bu testlere, regl döngünüzün üçüncü gününde FSH hormonu yoğunluğunu belirlemek için yapılacak kan testleri dahildir. Östrojen seviyenizi ölçmek amacıyla yumurtalık uyarıcı ilaçlar, yumurtalık hacmi ve yumurtalık rezervlerinizi belirlemek için ultrason ve kan testleri yapılabilir.
Hormon testleri. FSH ve prolaktin gibi belirli hormonlara yönelik testler, kısırlığın altında yatan sebepleri belirlemek için uygulanabilir.
Kadınlarda Kısırlık Tedavisi ve Kısırlık İlaçları
Kısırlık için uygulanabilecek tedaviler, yaşa, ne kadar süre kısır olduğunuza ve kişisel tercihlerinize göre değişkenlik gösterebilir. Bazı kadınlar, yalnızca bir veya iki terapiden sonra tekrar doğurganlık kazanabilir. Aynı zamanda, bebek sahibi olabilmeniz için pek çok farklı tedavi türlerine ihtiyacınız olabilir.
Cerrahi müdahale veya çeşitli ilaçlar aracılığıyla doğurganlık tekrar kazanılabilir veya farklı yeniden üretim tekniklerine başvurulabilir.
Doğurganlığın geri kazanılması: Doğurganlık ilaçları ile ovülasyon sağlanması
Ovülasyon sürecini düzenleyen ve oluşturan doğurganlık ilaçları, ovülasyon problemleri sebebi ile kısırlık yaşayan kadınlar için ana tedavi yöntemidir. Genel olarak, ovülasyon süreci için gerekli olan ana hormonları tetikleyerek çalışırlar (Folikül uyarıcı hormon (FSH) ve luteinizan hormon (LH))
Doğurganlık ilaçları aşağıdaki risklere sahiptir:
İkiz veya daha fazla çocuk doğumu. Ağızdan alınan ilaçlar, birden fazla çocuk oluşumu ihtimalini düşük seviyede artıracaktır (Yüzde 10’dan daha az) fakat enjeksiyon yolu ile alınan ilaçlar, yüzde 15 ile 20 arasında ikiz veya daha fazla çocuk doğum ihtimalini artırmaktadır. Genel olarak, birden fazla fetüs taşımanız durumunda, prematüre doğum, düşük kilolu doğum ve gelişim problemleri gibi sorunlar ile karşılaşmanız mümkündür. Bazı durumlarda, birden fazla çocuğun oluşma ihtimalini azaltmak için ilaç dozu ve süresi yeniden belirlenmektedir. Kimi zaman, doktorunuzun çok sayıda folikül oluşumuna bağlı olarak birden fazla yumurta hücresi oluştuğunu fark etmesi durumunda, tedavi süreciniz iptal edilebilir.
Geniş over oluşumu. Over hiperstimülasyon sendromu (OHSS), doğurganlık ilaçlarının kullanımı ile ortaya çıkabilecek bir problemdir. Tedavi, yumurtalıklarınızın uyarılması ile gerçekleştirilir. Geniş over oluşumu ile nefes darlığı, karın ağrısı, şişkinlik ve gastrointestinal problemler yaşanabilir. Belirtiler ve işaretler, ovülasyon yaşarken veya hamileliğin ilk evrelerinde ortaya çıkabilir.
Doğurganlık geri kazanımı: Cerrahi operasyon
Aşağıdaki gibi bazı cerrahi operasyonlar, kısırlık problemini çözebilir veya doğurganlığı artırabilir:
Doku alımı. Bu operasyon ile alınan endometriyal doku ve pelvik adezyonlar ile doğurganlığınız artmaktadır. Operasyon lazer ve ablasyon yöntemi ile uygulanmaktadır.
Tubal geri alma operasyonu (mikroskobik) Tübal ligasyon yöntemi ile fallop tüplerini kalıcı olarak bağlatmış olan kadınlar, bu operasyon aracılığıyla tüplerin birbirine bağlanması sonucunda doğurganlığı geri kazanabilmektedir. Doktorunuz, sizin bu operasyon için uygun olup olmadığınızı belirleyecektir.
Tübal ameliyatlar. Eğer fallop tüpleriniz bloke olmuş veya sıvı ile dolmuş ise (hydrosalpiniks), tübal cerrahi operasyonları ile hamile kalma şansınızı artırabilirsin. Laparoskopik cerrahi, tüplerde oluşan yapışıklıkları kaldırmak ve yeni bir tübal açıklık oluşturmak amacıyla yapılır. Tübal cerrahi, genellikle rahim ağzına yakın bölgelerde bulunan tüp tıkanıklıklarında daha yüksek başarı şansına sahiptir. Bunun gibi pek çok durumda, tüplerin açılması, vitro fertilizasyon ile hamilelik şansınızı da artıracaktır.
Yardımcı üreme yöntemleri: Vitro fertilizasyon
Bu etkili yöntem, olgun yumurta hücresi ve erkek sperminin laboratuvar ortamında birleştirilmesi ve birleştirmeden üç ile beş gün sonrasında rahim içerisinde döllenmesi ile yapılır. Vitro fertilizasyona (IVF) sıklıkla iki fallop tüpünün de tıkalı olduğu durumlarda başvurulur. Bunun dışında endometriozis, açıklanamayan kısırlık, servikal faktörlere bağlı kısırlık ve yumurtlama bozuklukları gibi pek çok problem için de kullanılmaktadır. IVF, rahminize birden fazla yumurta bırakılması durumunda ikiz veya daha fazla çocuk ihtimalini artırmaktadır. IVF, düzenli kan testi ve günlük hormon enjeksiyonu gerektirmektedir.
Kadınlarda kısırlık sorunuyla baş etme ve destek alma
Kadınlarda kısırlık ile mücadele etmek duygusal ve fiziksel olarak yorucu olabilir. Doğurganlık testleri ve tedavilerinde ortaya çıkabilecek iniş ve çıkışlar ile baş edebilmek için aşağıdaki ipuçlarını uygulayın:
Hazırlıklı olun. Kısırlık testleri ve tedavileri zor ve stresli olabilir. Doktorunuza, bu durumların her biri için uygulanacak adımları sorun, böylece hazırlıklı olabilirsiniz. Süreci anlamak ve sıradaki adımı bilmek, endişenizi biraz olsun azaltabilir.
Destek alın. Kısırlık derin bir kişisel mesele olsa da, eşinize, yakın aile bireylerinize veya arkadaşlarınıza destek olabilmeleri için anlatın. Anonim olarak kısırlığınızı konuşabileceğiniz pek çok online destek grubu bulunmaktadır. Partneriniz veya sizin için ağır duygusal yükler yaratacak olan bu durumu atlatmak için profesyonel yardıma başvurmaktan da çekinmeyin.
Egzersiz yapın ve sağlıklı beslenin. Ortalama bir düzenli egzersiz rutini ve sağlıklı bir diyet, üreme problemlerinden uzaklaşmanızı ve hayatınızdaki hedeflere odaklanmanızda yardımcı olabilir.
Önleme
Yakın zamanda veya gelecekte hamile kalmayı planlayan bir kadın için, doğurganlığını koruması amacıyla, aşağıdaki uygulamaları gerçekleştirmesi önerilmektedir:
Normal kilonuzu koruyun. Düşük veya fazla kilolu kadınlar ovülasyon problemleri yaşayabilirler. Eğer kilo vermeniz gerekiyorsa, ortalama bir egzersiz yapmanız gereklidir. Stresli, yoğun ve yedi haftadan uzun egzersiz süreçleri doğurganlığı azaltabilmektedir.
Sigarayı bırakın. Tütün, genel sağlığınız ve rahim sağlığınıza etkilerinin yanı sıra, doğurganlığınıza da pek çok olumsuz etki yapmaktadır. Eğer hamileliği planlıyorsanız ve sigara içiyorsanız, derhal bırakın.
Alkolü azaltın. Çok fazla alkol kullanımı (Haftada sekiz veya daha fazla içki), doğurganlığınızı azaltabilir.
Kafeini sınırlandırın. Kafein alımınızı, günlük altı bardak kahveden daha az miktara sınırlayın.
*Blog yazıları ve içerikleri sadece bilgilendirme amaçlıdır. Blog yazılarında tedavi yerine geçen sağlık hizmetlerine yönelik bilgilere yer verilmemiştir. Teşhis ve tedavi için mutlaka doktorunuza danışınız.